26 Mayıs 2012 Cumartesi

ROMA ve VATİKAN_İtalya

Capitolini Müzesi'nin önündeki merdivenlerde bir kirpi... Meydandaki bütün turist kalabalığına, oranın buranın ve kendisinin fotoğraflarını çeken karısına ve tepesindeki feci yakıcı güneşe rağmen en derin rüyalarında öğle vakti oturduğu yerde uyukluyor...Biri aşkımı uyandırsınnnn...

Normalde her daim enerjik olan, sabahları şarkılar söyleyerek sanki doping almış gibi zıp zıp zıplayaraktan uyanan ve işe gitmeye hazırlanan kirpi, sakin ve alıştıra alıştıra yataktan kalkan, enerjisi ancak kahvaltı yapınca yerine gelen ben...Gezmek ve yeni yerler keşfetmek söz konusu olunca aç ve uçaktan yeni inmiş olduğu için eli yüzü şiş olmasına rağmen otele bavulları bıraktığı gibi zıp zıp Roma'yı keşfetmeye çıkan ben, her gün enerjisiyle beni şaşırttığı halde o güzelim sarayı inceleyeceğine merdivenlerde uyuyakalan kirpi.Bu işte bir terslik var ama neyse =)

Nerede kalmıştık...Hem kirpi hem de iş arkadaşım bana 12 gündür yayın yapmamışsın diye söylenince hazır bekleyen ama fotoğraflarını eklemediğim için yayınlayamadığım bu kayıt için biraz zaman ayırmaya karar verdim.Mayıs ayı bitmeden şu İtalya dosyasını kapatmalı artık.O yüzden lafı daha fazla uzatmadan Roma ve Vatikan paylaşımlarına geçmek istiyorum.Roma'da gezilecek yerler listesi biraz uzunca.Listenin tamamını bitirmek için temiz bir 3 güne ihtiyacınız olacaktır.Birbirine yakın gezilecek yerleri olabildiğince gruplayarak yazmaya çalıştım:
  • Kolezyum
  • Roma Forumu
Sanırım Roma denilince ilk akla gelen yer Kolezyum.Kolezyum geçmişte halkın toplandığı ve eğlence amaçlı gladyatörlerin dövüştürüldüğü bir arena idi.Artık nasıl bir eğlence anlayışları vardıysa =) Dövüşlerin dışında halk için değişik gösteriler ve çeşitli infazlar da bu areneda gerçekleştirilirdi.

 
  • Venedik Meydanı (Piazza Venezia)
  • Vittorio Emanuele II anıtı
  • Capitol Tepesi (Piazza del Campidoglio)
  • Capitol Müzesi (Musei Capitolini)
  • Conservatori Sarayı (Palazzo dei Conservatori)
  • Senatörler Sarayı ( Palazzo Senatorio)
  • Yeni Saray (Palazzo Nuovo)
  • Santa Maria in Aracoeli Kilisesi
  • Caracalla Hamamları
Bu kadar çok madde olduğuna bakmayın hepsi aynı yerde ama diğer gezilecek alanların cazibesinden ben bu grubu çabucak gezip bitirdim.


  • Panteon
  • Aşk Çeşmesi (Fontana Di Trevi)
  • Santa Maria Maggiore Kilisesi
Pantheon, tüm tanrıların tapınağı anlamına gelir ve Antik Roma'nın tüm tanrıları için tapınak olarak inşa edilmiştir.Yüksek sütunlu girişi yanında iken oldukça heybetli bir görüntü vermektedir.


Aşk çeşmesi, kesinlikle en kalabalık alanlardan bir tanesi...Susuzluk çeken askerlere su bulmaları için yer gösteren bir kızı tasvir eden deniz temalı kısmen barok tarzdaki bir çeşmedir.Buraya para atanların dileklerinin gerçekleşeceğine inanılır, ben inanmıyorum =) Turistler tarafından atılan bozuk paralar ciddi meblağları bulur, hırsızlardan fırsat bulununca toplanan paralar hayır işlerine harcanır.

  • Tiber Adası (Isola Tiberina)
  • Porte Porteze Bit Pazarı
  • Gianicolo Tepesi
Tiber Nehri'nin diğer tarafında kalan Tiber adası ve Trastevere bölgesi de şehrin görülmeye değer bölümlerinden bana göre.Oldukça sakin bir bölge, şehrin bir de turistik olmayan bu bölümünü gezerek şehrin bir de diğer yüzünü görün derim.
Trastevere bölgesinde bulunan Porte Portese bit pazarının detaylarından daha önce İtalya yazımda bahsetmiştim.Çeşitli eski ürünleri ve antikaları bulabilirsiniz buradan.En altta parmakla yokladığım tablo benim favorimdi fiyatını hatırlamıyorum ama bu kadar beğendiğim halde almadığıma göre ciddi yüksek bir fiyat vermiş amcam...


  • Campo dei Fiori Meydanı
  • Statue of Giordano Bruno
  • Farnese Meydanı (Piazza Farnese)
  • Navona Meydanı (Piazza Navona)
  • Dört Nehir Çeşmesi_ Bernini (Fontana dei Fiumi)
  • Neptün Çeşmesi
  • Moro Çeşmesi
  • Sant’Angese in Agone Kilisesi



Navona Meydanı'nda görebileceğiniz Dört Nehir Çeşmesi Bernini ve öğrencilerinin eseridir ve bu barok çeşmeyi eğer izlediyseniz Dan Brown'un kitabından uyarlanan Melekler ve Şeytanlar filminden de hatırlayabilirsiniz.Kaçırılan kardinallerden bir tanesi su elementini temsil eden bu çeşmede boğulmak istenmişti.

 Campo dei Fiori Meydanı'nda Bruno heykelini görebilirsiniz.Bruno zamanında evrende dünyadan başka gezegenler de olduğunu savunmuş fakat bu düşüncesinden ötürü din sapkını ilan edilip bu meydanda diri diri yakılarak idam edilmiştir.
Biraz alakasız ama bu meydanda çok güzel rengarenk makarna tezgahları var yanlış hatırlamıyorsam paketi 5 eurodan satılıyordu, makarna almak istiyorsanız burayı tercih edin derim...
  • Sant'Angelo Kalesi (Castel Sant'Angelo)
  • İspanya Meydanı (Piazza di Spagna)
  • Eski Gemi Çeşmesi (Fontana della Barcaccia)
  • İspanyol Merdivenleri
  • Trinita dei Monti Kilisesi (Chiesa della Trinità dei Monti)
  • Condotto Caddesi (Via Condotto / İsp.merd.nin karşısında ünlü tasarım dükkanlarının olduğu cadde)
Barok tarzdaki Eski Gemi Çeşmesi'ni ben çok sevdim...Bu çeşmeyi Bernini oğlu ile birlikte yapmıştır ve çeşmenin hikayesi ise 1598 yılına dayanmaktadır.Şehrin içinden geçen Tiber Nehri dönem dönem taşmaktadır ve yine bu taşkınlardan birinde İspanya Meydanı sel suyu altında kalmıştır.Sel suları çekildiğinde burada bir gemi kalmıştır ve ileriki dönemde bunu simgeleyen gemi şeklinde bir çeşme yapılarak bu olay tasvir edilmiştir.


Meşhur İspanyol merdivenleri...Gece saatlarinde bile ciddi bir insan yoğunluğu mevcut burada.Fotoğrafın çekildiği saate baktım gece 12'den sonra çekmişim, sonrasında 1 saat oturduk merdivenlerde hala kalabalıktı, merdivenlerin en üstünde bir ressam hala insanların karakalem resimlerini çizmeye devam ediyordu...



  • Popolo Meydanı (Piazza del Popolo)
  • Villa Borghese Bahçeleri
  • Borghese Galerisi (Galleria Borghese)
  • Ulusal Modern Sanat Müzesi (Galleria Nazionale d'Arte Moderna)
  • Siena Meydanı (Piazza Siena)
  • Villa Borghese Gölet (Villa Borghese North Gardens Pond)
Galleria Borghese'da çok önemli sanatçıların nadide eserlerini görebilirsiniz yalnız buraya internetten bilet almış olsanız bile mutlaka telefon ile arayarak önceden gün ve saat rezervasyonu yaptırmanız gerekli...




Gezilecek yerler bitti Roma'da...Biraz da yemek fotoğrafı hani yemek bloğuyuz ya =) İşte spaghetti pomodoro, pizzaları ve bruschetta...




Roma ile ilgili son bir not...Roma'ya gittiğinizde ilk iş bir Roma Pass alın size hem müzelerde hem de ulaşımda büyük kolaylık sağlayacaktır.Ayrıntılar için http://www.romapass.it/ 

Vatikan'a gelince... Roma şehrinin merkezine yaklaşırken oldukça yüksekçe ve uzunca bir duvarın dibinde kilometrelerce devam eden bir insan kuyruğu görürseniz işte bilin ki Vatikan'ın sınırlarının yanından geçiyorsunuz ve ellerinde güneş şemsiyeleri ile yüzlerce turist Vatikan'a girebilmek için saatlerdir sıra bekliyor.Siz otobüs ile baya yol alırsınız ama kuyruk hala devam etmektedir ve ben de bu kadar bekleyecek miyim diye içinizi derin bir korku sarar =) Sonradan internetten daha önceden bilet alanların bu sırayı beklemeyeceği hemen girebileceği öğrenilip rahatlanır...
Vatikan, Roma şehrinin sınırları içinde bulunan fakat kendine ait sınırları bulunan ve bu sınırları çok yüksek duvarlar ile belirlenmiş, Katolik mezhebinin merkezidir.Devlet başkanı papa hem bu mezhebin ruhani lideri hem de bu dünyanın en küçük devletinin başkanıdır.

 Vatikan'ı gezmeniz rahat bir gününüzü alacaktır.İşte burada görebileceğiniz yerler:
  • San Pietro Bazilikası (Basilica di San Pietro)
  • San Pietro Meydanı (Basilica di San Pietro)

Vatikan müzesine girebilmek için belirli bir ücret ödemeniz gerekir ve içerideki bazilikaya ücretsiz girilebilmesine rağmen öyle elinizi kolunuzu sallayarak giremezsiniz.Girişte kıyafet kontrolü yapılır, kısacık şortlarla ve incecik askılı üstlerle gelenler bazilikanın içine alınmaz.Bu yüzden kapıdan giremediği için kapının önündeki satıcılardan şal alıp üzerine sarıp bacaklarını kapatmaya çalışanları görürsünüz.Burada değil ama başka bir katedralde yapmam gerekti işe yarıyor şort üzeri şal kombini =)



Ah ahhh o Bazilikanın tepesine çıkıp San Pietro Meydanı'nı şöyle tepeden fotoğraflamak vardı...En gereksiz anlarda ortaya çıkan ve beni sonrasında bin pişman eden keçi inadım ortaya çıkmıştır ve ben bu zevkten mahrum kalmışımdır.Şimdi bu yazıyı okuyan kirpi olay anını hatırlayıp gülmektedir...Efendim bu güzel bazilikayı gezin ve tepesine mutlaka çıkıp güzel güzel fotoğraflar çekin tavsiyemdir =)
  • Vatikan Müzesi
  • Sistine Şapeli (Cappella Sistina)
Biraz Mısır kalıntıları...



Sanırım üzerinde fresk veya süsleme olmayan tek bir kubbe yok...


Sistine Şapeli Vatikan Müzesi'nin en çok rağbet gören bölümlerinden bir tanesidir.Michelangelo'nun freskleri duvarları ve kubbeyi kaplamaktadır.







Michelangelo'nun ünlü "Adem'in Yaradılışı" (The Creation of Adam ) freski ...





Vatikan ile ilgili son bir not, burada papayı İsviçreli muhafızlar koruyor ve bu 500 yılı aşkın bir süredir böyle devam ediyor.Onları Vatikan'da buz gibi durup nöbet tutarken 24 saat boyunca görmeniz mümkün bir hatıra fotoğrafı çekin derim.Zaten rengarenk üniformaları ile yüzlerce metre öteden ben buradayım diye bağırıyorlar.Ne kadar katı gibi dursalar da kirpi onlarla derin bir muhabbete daldı gayet sempatikler...

Biliyorum çok uzun bir kayıt oldu bu ama o kadar çok bilgiyi eledim ki ancak bu kadar kısaltarak yazabildim =) İlgisini çekenlerin bir çırpıda okuyacağına eminim...

12 Mayıs 2012 Cumartesi

BURANO VE MURANO ADALARI_İtalya

İtalya'da beni en çok mutlu eden yer; Burano Adası...


İtalya gezisinin açılımlarına başlayalım artık.Herkesin aklının bir köşesinde yaşamayı hayal ettiği, şöyle bir evim olsa, şöyle insanlar olsa, şöyle bir çevresi olsa diye hayalinde tasvir ettiği bir yerler mutlaka vardır.İşte benim aklımdaki yeri Venedik'in civarındaki adalardan biri olan Burano Adası'nda çoktan oluşturmuşlar =)



 
Sakin kendi halinde insanları, kendisini dış mekandan soyutlamayan bir iç mekan yaşantısı, canlı rengarenk iki-üç katlı kanalın çevresindeki evleri ile kesinlikle hayran kaldım bu samimi adaya.Aslında genel olarak ada yaşantısını her zaman seven bir insan olmuşumdur ve ne kadar İstanbul'daki yaşantımı sevsemde bir yanım adada yaşayan insanları hep şanslı bulmuştur.Bozcaada'ya hayranlığımdan sonra Burano'da eklenince ada hayalim bir kez daha depreşmiş oldu.



Ama söylemeden geçmeyeyim Burano Adası öyle tarih falan için gidilecek bir yer değil, gezmek, keyifli bir gün geçirmek ve benim gibi biraz hayal dünyasında gezinmek için gidilebilecek bir yer.Venedik'ten bineceğiniz vaporettolar ile buraya 40 dk gibi bir sürede ulaşabilir ve bir saat gibi kısa bir sürede tüm adayı gezebilirsiniz.İşte vaporetto hatlarının saatlerine ve duraklarına buradan bakabilirsiniz.
http://www.actv.it/en

Venedik'te harcayacağınız vaktin büyük bölümünü burası gibi çevre adalara ayırsanız çok daha mantıklı bir iş yapmış olursunuz.Çünkü hem vıcık vıcık nemli havasıyla, hem de ciddi bir turist kalabalığı ile Venedik açıkçası çok yorucu idi biz adalarda ancak nefes aldık...  

Kirpi dikenlerini serinletiyor =)


Ondan fırsat bulunca da kuşlar...


 
Adanın en önemli özelliği her biri farklı canlı renklerde boyanmış az katlı evleri.Evlerin hemen hemen hepsinin camları panjurlu ve güneşlikle kapatılmış, ayrıca her kapıda mutlaka bir stor görebilirsiniz.Adanın geçim kaynağı turizm ve balıkçılık üzerine.En meşhur ürünü dantelleri... Teyzeler hemen hemen her ürünün dantelli versiyonunu yapmışlar.Şemsiyeler, elbiseler, örtüler ve hatta tuvalet kağıtlığı...Adanın dantelleri pek meşhur fakat el emeği burada oldukça pahalı.Zamanında benim için dantel yapmak isteyen anneme "yaa anneciğim lütfen yapma ben hayatta kullanmam onları vallahi boşa gider emeklerin" diye her dantel girişimini engellemiş olan ben buradaki teyzelerin dantellerine para verip de anneme ihanet etmedim tabiki =) Ama dantel meraklılarına tavsiye ederim...



Nedense fazla kalabalık değil dantel dükkanları =)












Biraz özele girdik ama kimin fikri Allah aşkına çamaşırları sokağın orta yerine asmak =)







 
Murano Adası...Bitirmeden yine civar adalardan biri olan cam ürünleri ile meşhur Murano adasından da biraz bahsetmek isterim.Murano Adası Burano'ya göre Venedik'e çok daha yakın bir ada yanılmıyorsam 10 dakika.Adalar arasında işleyen vaporettolar sıklıkla kalkmakta ve bir çok hattan oluşmakta.



Murano çok eski tarihlerden beri camın üretim yeri olmuş ve Venedik'in cam ustalarının toplandığı yer olmuş.Geçmişte cam işçiliği sırlarının başka yerlere taşınmaması için bu adaya başkalarının girmesine izin verilmediği gibi cam ustalarının da çıkışına izin verilmemiş.Tabi artık öyle bir şey yok hatta cam ustalarını izlemek için cam atölyelerine kadar girebiliyorsunuz.




Gayet sakin bir ada ve çok sayıda cam ürünleri satan dükkan mevcut.Cam ürünleri gerçekten çok güzel fiyatları da değişken.Özelikle bardak takımları pek güzel ve verilen fiyata değecek cinsten.




1 Eurocu =)




Bu arada son bir not ; iki adada da neler yiyebiliriz derseniz deniz ürünleri dışında çok fazla bir seçenek göremedim ben bunlar denenebilir bir de bir kaç tane kafe tarzı yerde aperatif şeyler bulabilirsiniz.Zaten keyifli ada çok da açlığı hatırlatmıyor doğrusu insana.Venedik'e giden ve ada kültürünü seven herkese bir de bu yakın adalara uğramalarını tavsiye ederim...